1) Bu parçada altı çizili sözle Freud’un çalışmasıyla ilgili anlatılmak istenen aşağıdakilerin hangisi olamaz?
Freud, histerinin nedenlerine dair yaptığı araştırmaların bulgularını, 21 Nisan 1896’da, Viyana Nöropsikiyatri Birliğinin düzenlediği toplantıda sunmuştur. İlk kez kamuoyunun karşısına çıkan bu çalışma çok tartışılmış ve epeyce olumsuz eleştiri almıştır. Bu eleştirilerden biri çağın otorite hekimlerinden olan Richard Kraft-Ebing’e aittir. Ebing, Freud’un çalışması için bilimsel bir peri masalı ifadesini kullanmıştır.
2) Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerin hangisidir?
I. İnsan vücudu aslında temel olarak “yaşamak için yemeyi” başka bir anlatımla yaşamsal işlevlerini yerine getirecek hücresel düzeyde enerji üretmeyi hedefliyor.
II. İnsanoğlu beslenme kavramını psikolojik veya keyfî bir hâle dönüştürerek “yemek için yaşamayı” önceliyor.
3) Bu parçada karaciğerle ilgili aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir?
Eskiden Mezopotamya’da hayati işlevler için en gerekli organ olarak görülen karaciğerin falına bakılırmış. Bu fal sayesinde gelecekte yaşanabilecek kötü olaylar veya kötü ruhların sebep olduğu hastalıklar öğrenilirmiş. Zararsız ve psikolojik yönden etkili bir işlem olan karaciğer falı antik dünyada, acı çeken yüz binlerce hastaya umut vererek yardımcı olmuş. Karaciğer falına bu kadar güvenilmesinin nedeni ise o dönemde karaciğerin duyguların ve heyecanın merkezi, ruhun barınağı olarak kabul edilmesiymiş. Anadolu’da halk arasında sıkça kullanılan “ciğerparem”, “ciğerimin köşesi”, “ciğeri beş para etmez” gibi deyimler de aslında o dönem inancının bir devamı niteliğindeymiş. Üstelik bu inanış sadece yakın coğrafyayı etkilemekle kalmamış, örneğin Japonlar; birine cesur demek istediklerinde “kimo ga futo” yani karaciğeri kuvvetli, öfkeli demek istediklerinde ise “kan huo” yani yanmakta olan karaciğer ifadelerini kullanmışlardır.
4) Bu parçadan hareketle öğrenciye verilen tavsiye aşağıdakilerin hangisi olabilir?
Yaratıcı yazarlık seminerine katılan bir öğrenciden, kahramanın yaşadığı korkuyu konu alan bir öykü yazması istenince öğrenci şu cümleleri yazar:
“Ahsen kapıya doğru koşarken ardındaki kişinin onu takip ettiğini işitti. Bütün vücudunu saran bir korkuyla ürperdi. Kalbi hızla çarparken korkudan bayılacak gibi oldu.”
Öğrenciye verilen tavsiye: “----.”
Semineri veren öykücünün tavsiyesinden sonra öğrenci aynı cümleleri aşağıdaki gibi değiştirir:
“Ahsen kapıya doğru koşarken ardındaki ayak seslerini duydu. Bütün gövdesi kontrolünü yitirmiş bir yay gibi gerildi. Kalbi göğsüne sığmıyor, güçlükle soluk alabiliyordu.”
5) Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerin hangisidir?
Diderot, güzellik hakkında yazarken “İnsanlar arasında en çok konuşulan şeyler, çoğu zaman en az bilinenlerdir.” der. Yaşanılan tecrübeler Diderot’yu haklı çıkarmaktadır. Çünkü hayatın her alanında güzel kavramını kullanmamıza rağmen bir an durup bizzat “güzel” üzerine derinlemesine düşündüğümüzde afallarız.
6) Bu parçaya göre Brancusi’nin Rodin’in yanından ayrılmasının nedeni aşağıdakilerin hangisidir?
Brancusi, Romanyalı bir köy çocuğuydu. Craiova ve Bükreş’te sanat eğitimi aldığı yıllarda insan anatomisi üzerine çalışmıştı. Birçok heykeltıraş gibi, bu sanatın yaşayan en ünlü ustası olan Rodin ile tanışmak ve mesleğin inceliklerini öğrenmek istiyordu. 1907’de Rodin’le çalışmaya başladı. Ancak çok geçmeden kendisini hayal kırıklığına uğratacak bir şeyin farkına vardı. Gördüğü kadarıyla bu büyük usta, insan figüründe denenebilecek her şeyi denemiş, bütün yolları tıkamıştı. Bu atölyeden yola çıkıp özgün bir sanat geliştirmesi olanaksızdı. Bu yüzden hayran olduğu bu sanatçının yanından birkaç ay sonra ayrıldı ve kendi uzun yolculuğuna çıktı.
7) Bu beyit için aşağıdakilerin hangisi söylenemez?
Sen olasan diyü yir yir asılup âyineler
Gelene gidene eyler nazarı döne döne
8) Aşağıdaki beyitlerin hangisi ayraç içinde verilen ifadeyi örneklemez?
9) Aşağıdakilerin hangisi farklı edebî dönemlerden alınmış bu şiir parçalarının ortak özelliğidir?
I. Siz “Lim derdiniz” bana, “bir gülümsememe ne verirsin?”
“Canımı” derdim.
“Hayır” diye itiraz ederdiniz, “o zaten benim!”
II. Âşık oldur kim kılur cânnı fedâ cânânına
Meyl-i cânân itmesün her kim ki kıymaz cânına
10) Bu dörtlükle ilgili aşağıdakilerin hangisi söylenemez?
Bu dünyaya sanki vefa gelmemiş
Gelmişse de bir kimsede kalmamış
Kim var ki dostundan cefa görmemiş
Cihanda bir söze duran mı kaldı