DGS Sözel Çıkmış Sorular Testi-2

1.
I. zamanlar ve toplumlar için
II. Yeni Çağ’ın başlarında düşüncenin
III. doğru gerçekleştirdiği değişiklikler tüm
IV. geçerli olan mutlak kavramını askıya aldı
V. metafizik olandan bilimsel olana
VI. ve onun yerine göreli kavramını koydu

Yukarıda numaralanmış sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur?

2.
I. rastlantıları nasıl yaşadıkları olgusunun da
II. kahramanlarının yaşam öykülerinde hayatın
III. edebiyat dünyasında saygın bir yer edinen yazar
IV. oluştuğunu vurgular ve insanların bu
V. sürprizlerle dolu bir rastlantılar dizisinden
VI. en az bunun kadar önemli olduğunu dile getirir

Yukarıda numaralanmış sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur?

3.
I. Amerikan filmlerindeki mahkeme sahnelerinde tanığa ettirilen yemini bu ikili kullanımın bir örneği olarak gösterebiliriz.
II. Çünkü “gerçek” asla söylenemez; gerçek, söylenen şeyin, iddianın konusu olan şeydir ve dış dünyada, nesnel dünyada bulunur.
III. Bu yemin, içerdiği anlam nedeniyle Türkçeye bazen “doğruyu, yalnızca doğruyu söyleyeceğime” bazen de “gerçeği, yalnızca gerçeği söyleyeceğime” şeklinde çevrilmektedir.
IV. Gündelik hayatta karşımızdakinin bir sözünü doğru bulmadığımızı belirtmek istediğimizde “Senin bu sözün yanlış.” dediğimiz gibi “Senin bu sözün gerçek değil.” de deriz.
V. Yapılan bu çevirilerden doğru olanı ilkidir yani tanığın yalnızca “doğru”yu söyleyeceğine yemin etmesidir. 

Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur?

4.
I. Yoğunluğun azaldığı bu yerler, yabancı türlerin istilasına uğramakta ve bu durum milyonlarca yılda oluşmuş ekosistemin dengesinin bozulması anlamına gelmektedir.
II. Oysa bu canlılar kıyılardaki yaşam için gerekli olan oksijenin önemli bir bölümünü üretmekte, suyu temizlemekte ve birçok tür için besin kaynağı oluşturmaktadır.
III. Ne yazık ki insan kaynaklı deniz kirliliği nedeniyle güneş ışığını yeterince alamayan bu canlılar, fotosentez yapamadıkları için seyrelmektedir.
IV. Bunların yanında deniz erişteleri dalgaların neden olduğu erozyona karşı kıyıları korumakta, pek çok deniz canlısına yumurtlama ve kuluçkalama alanı sağlamaktadır.
V. İnsanlar, denizde ayaklarına dolaşan ve denizin olduğundan daha karanlık görünmesine neden olan deniz eriştelerinden pek hoşlanmazlar.

Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur?

5-7. sorularda, numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralanması için hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerektiğini bulunuz.

5.
I. Katharsis sözcüğünü doğrudan doğruya sanata uygulayan Aristo, Poetika’sında bu sözcüğü tragedya üzerinden ele alır.
II. Eserinde katharsisi, korku ve acıma gibi zararlı heyecanlardan arınarak ruhun tutkulardan temizlenmesi olarak tanımlar.
III. Böylelikle Aristo bu kavramla hem sanatın insan ruhu için sağlıklı bir etki yarattığını hem de sanata felsefe katında saygın bir yer sunduğunu gösterir.
IV. Aynı zamanda insanı özel durumlar üzerinde düşünmekten kurtarıp evrensel olana yönelttiği için katharsisin felsefi düşünceye katkısını da vurgular.
V. Tragedya seyredilirken bu duyguların uyarılmakta olduğunu ve bunların hissedile hissedile tüketilerek yerlerini arınmadan gelen hoş bir duyguya bıraktığını söyler.

6.
I. Normal şartlarda bir bitkinin büyümesi, bulunduğu ortamda yer çekiminin bir yön gösterici olarak bulunmasına bağlıdır.
II. Fakat yer çekimsiz bir ortamda bile bitkilerin dikkatli bir yetiştirme sonrasında doğru şekilde büyümeleri sağlanabilir.
III. Bu da topraktan çıkıp havaya doğru gitmesindense toprak altında kalmasına ve hızlıca küflenip yok olmasına neden olur.
IV. Yer çekiminin etkisi olmasa bitkinin köklerinin aşağı doğru, gövdesinin ise yukarı doğru büyümesi gerçekleşemez ve bitkiler yalnızca suya doğru ilerler.
V. Örneğin bu türden bir ortam olan Uluslararası Uzay İstasyonunda uygun koşullar sağlanarak bezelye yetiştirilebilmiştir.

7.
I. Sessiz sinemanın altın çağını yaşadığı 1920'ler, büyük yapım şirketlerinin yarattığı sinema yıldızlarının perdede arzıendam ettiği yıllardı.
II. Sinema sanatının büyük kitleler tarafından ilgi görmesinde bu yıldız oyuncular tıpkı beyaz perdede olduğu gibi başroldeydiler.
III. Bazen bir sütunda bazen birkaç sayfada yer alan yıldız biyografileri, söz konusu yıldızların popülerliği doğrultusunda, yazı dizisi olarak da yer alabiliyordu.
IV. Durum böyle olunca da sinema tarihinin bu efsanevi yıldızlarının hayat hikâyeleri dönemin sinema yayınlarında konu ediliyordu.
V. Çünkü yönetmen sinemasının henüz başlamadığı bu yıllarda filmler, başroldeki yıldızlarıyla tanınıyor ve biliniyordu.

8. Kitaptaki denemeler ilk bakışta birbirinden bağımsız, belli bir konu bütünlüğü etrafında oluşmamış gibi dursa da yazarın dünya görüşü, bütün denemelerin satır aralarına bir yapbozun parçaları gibi dağıldığı için rahatlıkla aynı çatı altında okunabiliyor.

Bu parçadaki altı çizili sözle denemelerin vurgulanmak istenen özelliği aşağıdakilerden hangisidir?

9. Aydının ve sanatçının içine düştüğü çelişki, günün yirmi dört saatini aydın ve sanatçı olarak yaşamalarının imkânsız olmasından kaynaklanıyor. 

Bu cümleye göre aydın ve sanatçının kabullenmesi gereken aşağıdakilerden hangisidir?

10. İlişkilerimizi tazelemek isteriz sürekli, ne denli bayatlamış olduğumuzu hiç düşünmeden. İlişkilerimizi tazeledikçe yenileneceğimizi düşünür, yeni ilişki arayışlarına yenilenmek için gireriz. Fakat bayatlamanın nedeni ilişkilerin sabit kalmasından çok, kişinin kendini yenileyememesidir. Kendine dönmeyen, kendini yenileme becerisi gösteremeyen insanın yeni ilişkilere yelken açması pek bir anlam ifade etmez o yüzden. Değişime direnç gösteren, aynı kalabilmeyi övünç nedeni sayan insanların; ilişkilerini tazeleyebilmesi bir istek olarak kalmaya mahkûmdur.

Bu parçaya göre insanın tazelenmesi ile ilgili anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir