Üniversite hayali kuran kişilerin Yükseköğretim Kurumları Sınavı olarak bilinen YKS’ ye girmesi gerekmektedir. Ancak sınav senesi geldiğinde; “Sınava en baştan nasıl hazırlanacağım? Konular yetişecek mi? Temelim yok, nereden başlamalıyım?” gibi sorular yüzünden öğrenciler endişe etmekte, bu da motivasyonlarını düşürmektedir. Kafanızdaki soru işaretlerini azaltmak, sizlere yardımcı olmak adına bu yazıyı hazırladık.
Kendinizi Tanıyın!
En sık yapılan hatalardan biri, eksik konuları tamamlayabilmek adına aceleyle sıkı bir çalışma programı hazırlamaktır. Elbette birçok kişi için çalışma programı hazırlamak, hedefler koymak işe yarar. Ancak ne kadar süre çalıştıktan sonra dikkatinizin dağıldığını, hangi derslerde daha yetkin olduğunuzu göz önünde bulundurmanız gerekir. Örneğin bir eşit ağırlık öğrencisi, Matematik dersinde daha hızlı öğreniyorsa ama görece daha çok ezber içeren Coğrafya dersinde tekrar yapması ve öğrenmesi daha uzun sürüyorsa; 1 saat Coğrafya çalışması ile 1 saat Matematik çalışması onun için aynı şey değildir ve Coğrafya çalışma süresi bittiği için çalışmayı bırakması, o konuya ilerde tekrar denk geldiğinde eksik kaldığını fark etmesine sebep olur. Coğrafya’ ya daha çok vakit ayırması gerektiğini ondan başkası bilemeyeceği için, başka kişiler tarafından hazırlanmış programı aynen kabul edip uygulamaya koyması mantıklı bir karar olmayacaktır. Çünkü birçok öğrenci, çalışma programının onda bir gelişme yaratmadığını fark edip farklı bir düzene geçene kadar çok vakit kaybetmektedir.
Yine kendi çalışmak istediğiniz saatleri belirlemek, hangi zaman aralıklarında hangi dersleri çalışmak istediğinizi seçmek; vaktinizi verimli kullanmanızı sağlar. Bir profesyonel tarafından hazırlanan çalışma programı dahi olsa, isteklerinize göre şekillendirmekten çekinmeyin. Çalışma programınızı beraber hazırlama şansınız olursa; o anda hangi derste daha çok zorlandığınızı, ne zaman daha verimli çalışabildiğinizi söyleyerek buna göre bir program hazırlarsanız sizin için en sağlıklı çalışma düzeni bu olacaktır. Çünkü kendinizi, en iyi siz tanıyabilirsiniz!
Pes Etmeyin!
Zaman zaman sıkılmanız ve ümitsizliğe düşmeniz çok normal ancak sınava hazırlanan her aday sizinle aynı duyguları paylaşıyor. Bunu her zaman hatırlayın. Yani heyecanlanmak, konuları yetiştiremeyecek gibi hissetmek sadece size özel bir durum değil. Eğer bu hisse kendinizi kaptırıp sürekli bu düşüncelerle devam ederseniz, kendi hevesinizi ve çalışma düzeninizi baltalamış olursunuz.
Youtube gibi sosyal mecralardan hedeflediğiniz bölümlerdeki kişilerin sınava nasıl hazırlandığını araştırırsanız, onların da vazgeçtiği veya korktuğu dönemler olduğunu görürsünüz. Ama onlara bu başarıyı veren etmen şans değil bu hisleri görmezden gelerek çalışmaya devam etmelidir.
Elbette tamamen bıkkın hissettiğiniz bir anda, masa başında kendinizi deneme çözmeye zorlamak sağlıklı olmayacaktır. Ama günlerce mola vermek de aynı şekilde sizi daha çok gerecek ve daha rahatsız hissettirecektir. Farklı şeylerle uğraşıp bir süre ara vermek ve kafanızı toplayıp çalışmaya dönmek size iyi gelecek.
Çalışmak Kadar Çalışılan Kaynak da Önemli!
Eğer o anki seviyenizin çok üstünde, bir testin yarısını bile cevaplandıramadığınız kaynaklardan çalışırsanız bunun size neredeyse hiçbir faydası olmayacaktır. Öncelikle daha basit sorular içeren kaynaklardan soru çözüp, çözme süreniz kısaldığında ve çoğunluğunu doğru yapmaya başladığınızda daha zor sorulara geçin. Böylelikle motivasyonunuz olumsuz etkilenmez ve sağlam bir temelin üstüne koyarak ilerlediğiniz için öğrendikleriniz daha kalıcı olur.
Konu anlatımlı kaynaklardan yeterince çalıştıktan sonra gidip tekrar çoğunluğu anlatım ve örnekli sorulardan oluşan bir kaynak edinmek yerine, testlere ve denemelere ağırlık vererek hızınızı da ölçmelisiniz. Böylelikle süreci “Çok çalıştım ama sınavda süre konusunda zorlandım, kodlamak çok vaktimi aldı.” gibi bir cümle ile bitirmez, sınavlardan emeğinizin karşılığını alarak çıkarsınız.
Çalışırken Sadece Yaptığınız Şeye Odaklanın!
Konu anlatımı dinlemek, test veya deneme çözmek yani yaptığınız şey her neyse o an sadece ona odaklanmaya çalışın. Bu söylenildiği kadar kolay bir şey değil. Ama kısa molalar vererek 2 saat çalışıp okuduklarınızın veya dinlediklerinizin çoğunluğunun aklınızda kalmasını mı tercih edersiniz, yoksa saatlerinizi masa başında geçirip sadece birkaç sayfa ilerleyebilmiş olmayı mı? Sürekli aynı pozisyonda aynı şeyleri öğrenmeye çalışmak sizin için de çok yorucu olacak, mola verdikten sonra geri dönmek istemeyeceksiniz. Oysaki verimli çalışıp sonrasında sevdiğiniz bir şeyle ilgilenmek size de iyi gelecek, çalışma masasına oturmak veya test kitaplarını görmek korkutucu bir durum olmaktan çıkacak.
Odaklanabilmek için, yanınızda küçük bir kağıt bulundurmak ve çalışırken aklınıza gelen konu dışı şeyleri bu kağıda not etmek çok iyi bir yöntemdir. Böylece bu şeyleri unutmamak için sürekli aklınızı meşgul etmenize gerek kalmayacak, kafanızdan attığınız ve mola verdiğinizde düşünebileceğinizi bildiğiniz için; o an yaptığınız şeye ilginizi vermeniz kolaylaşacaktır.
Pomodoro tekniği gibi bazı teknikler kullanarak molalarınızı düzenleyebilir, kısa molalar ile bir süre odağınız dağılmadan çalışmayı sağlayabilirsiniz.
Pomodoro tekniği ile ilgili ayrıntılı bilgi bu yazımızda…
YKS’ ye çalışma ile ilgili taktikleri maddeler halinde topladık. O yazıya buraya tıklayarak gidebilirsiniz.
Aklınıza takılan sorular varsa yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz. İyi çalışmalar.
“YKS’ ye Nasıl Çalışmalıyım? Üniversite Sınavı Nasıl Kazanılır?” için 3 yorum